Abstract:Bu çalışmada, Kastamonu il merkezinde bulunan üç tarihî hamama ait külhan kazanı tanıtılıp değerlendirilecektir. Bunlar İsmail Bey (Kurşunlu) Han’da sergilenen Kastamonu Vakıf Hamamı külhan kazanı, Ka...Bu çalışmada, Kastamonu il merkezinde bulunan üç tarihî hamama ait külhan kazanı tanıtılıp değerlendirilecektir. Bunlar İsmail Bey (Kurşunlu) Han’da sergilenen Kastamonu Vakıf Hamamı külhan kazanı, Kastamonu Pembe (Balkapanı) Han’da sergilenen Kastamonu Dede Sultan Hamamı külhan kazanı ve Kastamonu Münire Medresesi avlusunun kuzeydoğu köşesinde sergilenen Tosya Tekke Hamamı külhan kazanıdır. Kısmen tahrip olmakla birlikte kazanlar, orijinal görünümlerini büyük ölçüde korumaktadır. Türk devrinde hemen her dönem güçlü bir siyasal sosyal ve ekonomik yapı sergileyen Kastamonu’nun zengin bir mimarî kültüre ve önemli anıtlara sahip olduğu bilinmektedir. Tarihî yapılarıyla paralel olarak şehrin geleneksel el sanatları bakımından da son derece iyi gelişmiş olduğu görülmektedir. Bu sanatlar içerisinde bakırcılığın iyi bir konumda olduğu söylenebilir. Dikkat çekici ölçülerdeki kazanlar, bu işçiliğin başarılı bir yansımasıdır. Sanat Tarihi literatüründe külhan kazanlarını konu olan monografik bir araştırma bulunmamaktadır. Üç külhan kazanı ile sınırlı çalışmamız bu bağlamda bir başlangıç aşamasında görülebilir. İncelediğimiz külhan kazanlarının en eskisi Çobanoğulları dönemine (1273-1274 dolayı) kadar inmektedir. Ülkemizde Anadolu Selçuklu, Beylikler ve Erken Osmanlı dönemine ait olduğu kesin olarak bilinen madenî eserlerin sayısının azlığı dikkate alınırsa, 1273-1274 civarında inşa edilen bir hamamda bulunan ve ilk inşadan kaldığı yönünde fikir veren külhan kazanının günümüze ulaşması son derece önemlidir. İlki gibi üzerlerinde kitabe bulunmayan diğer iki örneğin 1637 ve 1766-1767 yıllarına ait Osmanlı hamamlarında yer almalarına bakılarak Osmanlı eserleri olduğu anlaşılmaktadır. Çeşitli tarihî belgeler, Kastamonu’nun Osmanlı devrinde önemli bir kazancılık ve bakırcılık merkezi olduğunu işaret etmektedir. Külhan kazanlarının, Anadolu’nun çeşitli vilayetlerine ve Anadolu dışına bakırdan mamul çeşitli kap-kacak ve alet-edevat ihraç eden Kastamonulu zanaatkârların elinden çıkmış olabileceğini düşünmekteyiz. Yakın zamanlara kadar her iki alanda da şehirde canlı bir üretimin olduğu bilinmektedir.Read More